A password will be e-mailed to you.

için arama sonuçları

Fulya Erdemci

article placeholder

Fulya Erdemci’den protestoculara yanıt

13. İstanbul Bienali’nin 22 Mart Cuma günü gerçekleştirilmesi planlanan ve yapılan eylem nedeniyle iptal edilen etkinliği, 23 Mart Cumartesi günü Salon İKSV’de gerçekleştirildi. “Kamuya Hitap Etmek” başlıklı etkinlikte yazarlar, aktivistler, sanat eleştirmenleri kamuya hitap biçimlerini, siyasi sistemler ve bilgi teknolojileri arasındaki bağlantı ve medyada ifade özgürlüğü konularını tartıştı.

13. İstanbul Bienali küratörü Fulya Erdemci'nin konuşmasına bir önceki gün gerçekleşen eyleme gönderme yaparak başladı:

“Aslında bu durum davet ettiğimiz bir şeydi. Benimle aynı düşünceyi paylaşmayanların da özgür bir platformda seslerini duyurabilecekleri bağımsız bir alan yaratmak istemiştik. Türkiye gibi ifade özgürlüğünün ve demokratik paylaşımın ciddi sorun olduğu bir ülkede, böyle siyasi bir forum alanı açmanın, bastırılmış, dışlanmış ve susturulmuş olanların seslerini duyurmaları açısından acil bir gereksinim olduğunu düşünüyordum.

Kamusal Simya programının Kamuya Hitap Etmek etkinliği, hem yurtiçinden hem de küresel bağlamda sistem karşıtı eleştiriler ve stratejiler geliştiren ve de merkez medya ile iktidarlar tarafından sansürlenen, dışarıda bırakılmaya çalışılan iki konuşmacının, Eren Erdem ve Adbusters Medya Vakfı (Darren George Fleet ve Pedro Inoue Sardenberg) konuşmalarının kendilerini sistem karşıtı olarak tanımlayan bu grup tarafından engellenerek sansür edilmesiyle sonuçlandı.

Ayrıca, İstanbul’dan ve Türkiye’nin farklı kentlerinden, hatta başka ülkelerden bu konuşmayı dinlemek için gelen izleyicilerin bilgi üretim ve paylaşım imkanını ellerinden almış oldular. Bunun üzerine hepimizin ciddi düşünmesi gerekiyor."

Açılış konuşmasının ardından etkinlik, şair ve sanat eleştirmeni Fırat Demir ile yazar ve yayıncı Burak Fidan’ın Ahmet Güntan şiirlerini okumasıyla devam etti. Sonrasında, kültürel frekans bozucu, yayıncı ve son dönemde Occupy Wall Street/Wall Street’i İşgal Et gibi küresel kampanyaların geliştirilmesine öncülük eden Adbusters Medya Vakfı (Adbusters Media Foundation)’ndan Darren George Fleet ve Pedro Inoue Sardenberg, projelerinden örneklerle deneyimlerini izleyicilerle paylaştı.

Adbusters ekibi, “Zihinsel Çevrenin Siyaseti” başlıklı sunumlarında, küresel kapitalizmin görsel diline karşı ürettikleri işlerde kullandıkları taktikleri anlattı. Bireylerin somut veriler yerine duygusal deneyimlerine göre karar verdiklerini belirten ekip, reklamcıların ve siyasetçilerin kullandıkları görsel/duygusal mesajlara dayalı taktiklerin kapitalist sistemi eleştirmek amacıyla da kullanılabileceğini vurguladılar.

Adbusters ekibi ayrıca, Occupy Wall Street/Wall Street’i İşgal Et kampanyalarının başarısını örneklerle anlattı. The Return of the Public (Kamunun Geri Dönüşü) kitabının yazarı Dan Hind ise konuşmasında, siyasi sistemler ve bilgi teknolojileri arasındaki derin bağlantılara dikkat çekerek, içinde bulunduğumuz dönemde medyanın yapısının küresel ölçekte büyük bir dönüşümden geçtiğini vurguladı.

Devlet ve hükümetlerin, medya içerisinde daima aktif bir oyuncu olduğunun altını çizen Hind, bireylerin bu rolün bilincinde olmakla birlikte, içerik üzerinde söz sahibi olabileceğini savundu. 21. yüzyılda, yeni medya teknolojileriyle birlikte ortaya çıkan "vatandaş-editör" kavramıyla, bireylerin medyanın gündemini oluşturabileceği ve böylece kamusal alanın demokratikleştirilmesinin sağlanabileceğini belirtti.

Sanatçı, müzisyen ve İTÜ TM Konservatuarı ile Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Cevdet Erek’in “doğaçlama”sı ile devam eden etkinlik, ses-sanatı kolektifi Ultra-red’in üyesi olan Robert Sember’in konuşmasıyla sona erdi.

Robert Sember, 1994’ten bu yana ses-sanatı, yerel örgütçülüğü ve araştırmanın bir sentezini oluşturmak için stratejiler geliştiren ses-sanatı kolektifi Ultra-red’in çalışmalarını aktardığı konuşmasında, dinleme ile duyma kavramları arasındaki farklılıktan yola çıkarak, aktif ve organize dinleme eyleminin ne olduğu, hangi bağlamda ve ne şekilde ortaya çıkabileceği gibi konuları, farklı ülkeler ve coğrafyalardan örneklerle irdeledi. Sember ayrıca grubun kolektivite, pedagoji ve ses temelli araştırmalarını “Özgürlüğün sesi nedir?” başlıklı proje çerçevesinde yorumladı.

13. İstanbul Bienali’nin sanatsal üretimle bilgi üretimini bir araya getirmek amacıyla düzenlediği ve “Kamusal Simya” üst başlığıyla gerçekleştirdiği kamusal programın üçüncü ayağı “Kamusal Sermaye”, 10 Mayıs Cuma ve 11 Mayıs Cumartesi; dördüncü ayağı “Nasıl Kamusal Özne Olunur?” 14 Eylül Cumartesi ve 15 Eylül Pazar; son ayağı “Geleceğin Kamuları/ Kolektifler” ise 1 Kasım Cuma ve 2 Kasım Cumartesi tarihlerinde düzenlenecek.

article placeholder

İKSV’den yeni bir açıklama

İKSV'nin Kamusal Simya oturumlarında yaşananlarla ilgili yaptığı açıklamayı yayınlıyoruz:

"13. İstanbul Bienali kapsamında düzenlenen Kamusal Simya açık oturumlarının ilk gün, Taksim’deki The Marmara otelinde, Vermeir & Heiremans sanatçı ikilisinin sunum ve performansı ile başlayan 13. İstanbul Bienali “Kamusal Sermaye” konulu etkinliği, bir grup protestocunun pankart açması ve yere yatıp bu pankartlarla üstlerini örtmesiyle belirli aralıklarla bölündü. Program ve performansın devam edebilmesi için protestocular bienalin prodüksiyon ekibi tarafından salonun dışına çıkarıldı. Bir saatten fazla süren performans boyunca izleyiciler arasında bulunan Niyazi Selçuk da özellikle Fulya Erdemci’yi ve yanında oturan eş küratörü, İstanbul Bienali Direktörü ve bir konuklarını kesintisiz olarak kamera ile filme aldı. Fulya Erdemci performansın sonunda Niyazi Selçuk’tan kişisel görüntü kayıtlarını izni olmadan kullanmamasını istedi. Bunu bir tehdit olarak algıladığını belirten Niyazi Selçuk bu görüntüleri istediği şekilde kullanabileceğini söyledi. Kişisel haklarının ihlal edildiğini belirten Fulya Erdemci ve konuğu bu görüntülerin izinsiz kullanılmaması için şikayette bulunacaklarını ifade ettiklerinde, Niyazi Selçuk kendisinin de dava açmak istediğini söyledi. Her iki tarafın da birbirinden şikayetçi olması nedeniyle, hukuki işlem başlatıldı. Performansı kesintiye uğratmalarına rağmen protestocular hakkında herhangi bir şikayette bulunulmadı. Bu bize neler düşündürdü? Sanat ve sermaye ilişkisini sorgulayan bu sanat performansına müdahale eden protestocuların eylemleri tartışmaya açılabilir, vandalizme varmadığı ve şiddet içermediği sürece sanat ve aktivizm ilişkisi içerisinde değerlendirilebilir. Ama Niyazi Selçuk’un ısrarlı ve kesintisiz bir biçimde Fulya Erdemci ve yanında oturanları bir saati aşkın bir süre boyunca filme alması protesto ya da aktivizm olarak görülebilir mi? Bu bir protesto biçimi olarak kabul edildiğinde bu protestonun amacı nedir? Psikolojik baskı, taciz ve kişisel hakların ihlaliyle politik bir mesele gündeme getirilebilir mi? Protesto bir araç olmaktan çok kendi başına bir amaç haline geldiğinde neyi hedeflemektedir? Aktivizm, vandalizm ve oportünizm arasındaki sınırları siyasi düşünce ve hareket nasıl tanımlayabilir, böyle bir eyleme nasıl yanıt verebilir? Bienal ve Kamusal Program, tüm farklı seslere, hatta birbiriyle çatışan düşüncelere açık, insanların korkmadan ve birbirlerini engellemeden konuşabildiği gerçek bir kamusal alan düşüncesini açmayı amaçlamaktadır. Bu tür platformların gerçekleşmesine izin vermemek ifade özgürlüğünü engelleyen yöntemleri tekrar etmekten ibarettir. Konuşma, dinleme ve birbirini anlamaya yönelik bu yöntemin, sosyal, politik ve sanatsal değişime imkan tanıyacak yegane yol olduğunu düşünüyoruz."

article placeholder

Kamusal Simya’da bu kez sessiz eylemler gerçekleşti

13. İstanbul Bienali Kamusal Programı Kamusal Simya, bugün "Kamusal Sermaye" başlıklı üçüncü etkinliği  The Marmara'da başladı.

İlk oturum gününün konusu "Kamusal Sermaye" kapsamında özel sermaye ve güncel sanat üretimi ile yeni 'kamu'ların (ortak bir soru, amaç ya da eylem etrafında bir araya gelen çeşitli topluluk, sosyal ağ ve izleyicilerin) yaratım/oluşum süreçleri arasındaki ilişkiydi.

Ne var ki Fulya Erdemci ve Dr. Andrea Phillips'in eşküratörlüğünde gerçekleşen katılımcı konuşmalarına oturum boyunca yapılan sessiz eylemler yüzünden konsantre olunamadı.

Eylemciler oturumlar boyunca üzerlerinde Emek ve Tarlabaşı yazılı tişörtlerle sahneye çıkarak panelleri sabote etti. Bu sabotaj sonucu güvenlik görevlileri tarafından sahneden indirildi.

Bu arada kameralı önce gazeteci sonra sanatçı olduğunu ifade eden ve eylemci olduğundan şüphelenilen bir şahıs, Fulya Erdemci'yi sürekli kameraya çekince Erdemci kendisi hakkında şikayetçi olduğunu ifade etti.

Vasıf Kortun, Haldun Dostoğlu gibi İstanbul'dan katılımcıların konuşacağı Kamusal Sermaye yarın hangi aktivistlerin eylemlerine sahne olacak, hep birlikte göreceğiz.

article placeholder

İKSV’den bienal protestosuna yanıt

İKSV'nin şu anda (22 Mart, saat: 23.00) yaptığı açıklama:

"13. Istanbul Bienali’nin odak noktasını, siyasi bir forum olarak kamusal alan fikri oluşturuyor. 13. İstanbul Bienali, Şubat ayında başlayan “Kamusal Simya” başlıklı programı ve diğer tüm etkinlikleriyle, bağımsız ve özgür bir platform yaratmayı amaçlıyor. İstanbul Bienali’nin en önemli hedeflerinden biri, şiddet içermeyen her türlü eylem ve farklı düşünceye açık bir tartışma zemini oluşturmak. Farklı görüşlere ve diyaloga açık yapısıyla İstanbul Bienali, her alanda ifade özgürlüğünü desteklemeye devam edecektir. "

Cumartesi gününe ertelenen “Kamuya Hitap Etmek” etkinliğinin güncellenen programı ise şöyle...

10.00 Giriş: Fulya Erdemci ve Andrea Phillips

10.15 Şiir okuması: Fırat Demir (şair ve sanat eleştirmeni) ve Burak Fidan (yazar ve yayıncı) Ahmet Güntan şiirleri

10.30 Konferans: Adbusters Media Foundation (kültürel frekans bozucu) ve yayıncılar Darren George Fleet ve Pedro Inoue Sardenberg, Zihinsel Çevrenin Siyaseti

11.45 Sunum: Dan Hind (yazar), Kitlesel Medyadan Halk Medyasına? Teknoloji, Kriz ve Iletisim Siyaseti

12.30 Ara 13.30 Doğaçlama: Cevdet Erek (sanatçı ve müzisyen, İTÜ TM Konservatuarı ve Mimarlık Bölümü öğretim üyesi)

13.45 Konuşma: Robert Sember (ses-sanatı kolektifi Ultra-red’in üyesi, kamusal sağlık araştırmacısı ve yerel örgütleyici), Örgütlü Ses / Örgütlü Dinleyicilik: Kolektif Bir Pratiğe Doğru

2024-12-26 00:30:17